EYP’DE KULLANILABİLECEK ÜRÜNLERE KURULMASI UYGUNDUR
Türkiye’de can kayıplarına sebep olacak hiçbir davranışı desteklemelerinin mümkün olmadığını belirten Metin Güneş, “Bu tebliğin çıkış sebebiyle aynı şekilde sadece nitratlı gübrelerde, hali hazırda satışı yasak ‘amonyum nitrat’, kalsiyum amonyum nitrat CAN 26 gibi EYP yapımında kullanılabilecek ürünler için kurulması uygundur ve bunu dernek olarak biz de destekliyoruz” dedi.
‘TEK FİRMA KANUNA AYKIRI’
Yönetmeliğin tüm ürünlerde uygulanmasının ise çeşitli riskler ve sorunlar ortaya çıkardığını vurgulayan Metin Güneş, GTS’nin sadece bir firmaya ihale edildiği ve Rekabet Kanunu’na muhalefet edildiğini kaydetti. Tek firmanın Türkiye’deki 1221 firmaya sistemi kurması ve teknik servis hizmeti vermesinin mümkün olmadığını savunan Güneş, “Nisan 2017’de çıkan yönetmelik gereği hali hazırda CAN 26 ve diğer nitratlı gübreler satan yaklaşık 12 firmaya sistem kurulumu henüz tamamlandı. Diğer firmalara tüm ürünler için kurulması zaman, ekip ve donanım olarak mümkün görünmüyor. Bu da pazarda kaosa sebep olacaktır” dedi.
HİÇBİR BİLGİ VE BELGE YOK
Metin Güneş, yüklenici firmanın tüm kurulum maliyetlerini üstlendiğini de söyledi. Güneş, “1221 firmaya makine ve otomasyon sistemleri kurulacak olması çok ciddi maliyetler getirecektir. Firma, bu maliyetleri sadece sarf malzemeleri fatura ederek yatırımı karşılayacağını söylüyor. Ödeme, ödeme şartları, yıllık artışlar hakkında hiçbir bilgi ve belge bulunmamakta” diye konuştu.
ÇİFTÇİYE YILLIK 600-800 MİLYON TL EK YÜK
Türkiye’de 6.7 milyon ton taban ve üst gübresi, sıvı ve suda çözünür ve 350 bin ton özel gübre olmak üzere toplam 7 milyon tondan fazla gübre satıldığını kaydeden Güneş, “Bu uygulamanın bütün gübrelerde yapılması, minimum 600-800 milyon TL gibi yıllık ek maliyet oluşturacaktır. Bu 5 yılda 3-4 milyar TL demektir. Bu maliyetler çiftçiye yansıyacak olup, ülke ekonomisi için ciddi bir külfettir” dedi.
ÜRETİM VE PAKETLEME KAPASİTESİ DÜŞECEK
Kapasite düşümü ve maliyete etkileri olacağından da bahseden Metin Güneş, birçok işletmenin makine ve insanı aynı anda kullandığını ve tam otomasyon bulunmadığını da söyledi. Bu nedenle günlük üretim ve paketleme kapasitelerinin yüzde 15-25 gibi düşeceğine dikkati çeken Güneş, “Bu da maliyeti artıracaktır ve ihracat pazarlarında da rekabetimiz zorlaşacaktır” dedi.
İTHAL ÜRÜNLERE UYGULANAMAZ
Gübre konusunda yeterli hammadde ve kaynağa sahip olmadığımızı da belirten Güneş, bu nedenle Türkiye’de kullanılan gübrenin yüzde 90’ın üzerinde ithal olduğunu açıkladı. Birçok firmanın paketli ve ambalajlı ürün getirdiğini söyleyen Güneş, “Bu nedenle ithal ürünlere uygulanamaz. Birçok ithalatçı bu uygulamadan dolayı pazardan çıkmayı düşünüyor. Piyasaya arzda ciddi miktarda düşüş yaşanacak ve bu da fiyat artışlarına ve tekelleşmeye neden olacak” dedi.
BÜTÜN GÜBRELERE DNA PÜSKÜRTÜLÜYOR
Metin Güneş, uygulamanın yaş meyve sebze ihracatına da ciddi etkileri olacağını vurguladı. Güneş, GTS’de bütün gübrelere DNA püskürtüldüğünü, barkod yapıldığını, bunun da maliyeti artırdığını söyledi. Gübre bu şekilde uygulandığında bitkiye zarar verdiğini dile getiren Metin Güneş, DNA’lı gübrelerle beslenen yaş meyve sebze için ‘DNA’lı’ diye antipropagandanın çok kolay yapılabileceğine işaret etti. Güneş, “Henüz yeni aşılmış bazı krizleri yeniden yaşamamak için bu tür zeminler hazırlamamak gerekir. Tarım, ülke ekonomisinde katma değeri çok yüksek ve büyük bir sektör. DNA püskürtülmesi ihracatta da ciddi sorunlar yaratacaktır” dedi.
SADECE EYP’DE KULLANILAN ÜRÜNLERİ KAPSAMALI
DNA’sından otomasyonuna, kamerasından barkoduna kadar her türlü altyapının ithal edildiği ve dışa bağımlı olunduğunu vurgulayan GÜİD Başkanı Güneş, bu sistemin dünyada bir örneğinin olmadığını da kaydetti. Güneş, uygulamaya karşı önerilerini ise şöyle açıkladı:
“Piyasaya arz edilen gübrelerin izlenmesine yönelik tebliğin sadece EYP yapımında kullanılan ürünlerin üretimi, ithalatı, satışı ve takibi için kurulması ve uygulanmasıdır.”